Bu gerçek bir hikayeden alıntıdır. Sadece hikayede adı geçen
insanların isimlerini farklı yazdım. Aslında çokta yabancı değiliz bu
hikayelere, gazetelerin 3. sayfasında okuduğumuz, çoğu filmlere konu olmuş hikayeler
bunlar.
İnanılır gibi değil aşk denen şey bu kadar mı güçlü bir başkasının hayatını
elinden alabiliyorsun. Ne insanlar öldü uğruna, ne savaşlar çıktı, ne ocaklar
söndü adı Aşk denen duygu uğruna ve daha
ne hikayeler yaşanacak kim bilir.
Truvalı Helen, Menelaos'un karısı. Yunan mitolojisine göre Truva savaşına neden olan dünyanın en güzel kadını. Helen evlenecek yaşa geldiğinde Yunanistan'daki bütün güçlü ve nüfuzlu erkekler onun peşine düşer fakat kalbi kırık damat adaylarının çıkaracağı sorunları düşünen babası kral Tyndareos, Odysseus'u dinler ve kızını istemeye gelen herkese Helen kimi seçerse seçsin, onun evliliğini ve mutluluğunu korumaya yemin ettirir. Daha sonra kral, Menelaus'ta karar kılar ve Helen onunla evlenerek ona Hermione isminde bir kız çocuğu verir.
Ancak, on sene kadar süren mutlu bir evlilikten sonra Helen, Truva prensi Paris ile kaçar. Bunun üzerine kocası Menelaus diğer damat adaylarını, onlara yeminlerini hatırlatarak bir araya toplar ve tarihteki en büyük Yunan ordusu, Agamemnon komutasında efsanelere konu olacak savaş için Truva'ya gider. Aşkı için savaşır ama tarihte ki bu savaş aşk için yaşanmış gerçek bir savaştır.
Tarihe geçecek ve filmlere konu olacak kadar güçlü bir duygu aşk. Aşık olmayı, kafanda bin bir kelebeğin uçmasını hatta uğruna yaşanan boşanmaları bile anlayabiliyorum ama başkasının hayatını elinden alma noktasına gelince içim ürperiyor. Korkuyorum aşktan..Aşk bu kadar yıkıcı olmamalı.
Cehalet mi bunları yaptırıyor yoksa aşkın gücü mü?
Dünyada ki her şeyi kirlettiğimiz gibi Aşk kadar güzel ve saf duyguyu kirletmesek olmaz mı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder